YETKİ SÖZLEŞMESİ ve ŞARTLARI
Av. Mustafa Alper KÜÇÜKYILMAZ
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun madde 17’ye göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Yetki sözleşmesi, usul hukukuna ilişkin bir sözleşmedir. Yetki sözleşmesi etkisini usul hukuku alanında göstermektedir. Yetki sözleşmesi ile aslında yetkili olmayan bir mahkeme yetkili hale gelmektedir.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.
Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Yetki sözleşmesi ile bir veya birden fazla mahkeme yetkili kılınabilir. Uyuşmazlık konusunda olduğu gibi sözleşme ile yetkili kılınan mahkemenin veya mahkemelerin de belli olması gerekir.
Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, dava, yalnızca yetki sözleşmesi ile belirlenen yetkili mahkemede açılır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bu durumu yetki sözleşmesinde ayrıca belirmeleri gerekir.
Taraflar sözleşmeden doğan bir borç ilişkisinin tarafı olurken hukuki uyuşmazlıkların doğma ihtimalini, olası dava süreçlerini ve ticari hayatının olağan riskini göze alırlar. Bu riski alırken en azından taraflar, yetki sözleşmesi düzenleyerek hukuki belirliliği artırmak isteyebilirler.
Kaynakça:
Aydemir E./Memiş Y./Ruhi, A./Uçakhan, S./Bahadır, Ç.: Hukuk Davaları, Ankara, 2016
Arkan, S.: Ticari İşletme Hukuku Ankara, 2017.
Kayar, İ.: Ticari İşletme Hukuku, Ankara, 2018.