ÖNMİRASÇI-ARTMİRASÇI ATANMASINADAN KAYNAKLANAN DAVALAR HAKKINDA

ÖNMİRASÇI-ARTMİRASÇI ATANMASINADAN KAYNAKLANAN DAVALAR HAKKINDA

Av. Mustafa Alper KÜÇÜKYILMAZ


Miras bırakan kişi, malvarlığının tamamını ya da bir kısmını bir ya da birkaç kişiye bırakma hakkına sahiptir. Belirlediği kişi ya da kişiler Türk Miras Hukuku’nda düzenlenen miras sözleşmesi ya da vasiyetname ile düzenlenebilir. 


Miras bırakan, atanmış mirasçının kendinden önce ölmesi halinde yerine başkasının geçmesini vasiyetnamesinde öngörebilir. Atanan mirasçı, örneğin miras bırakandan önce ölürse atanmasına ilişkin ölüme bağlı tasarruf esasen hükümsüz olur. Başka bir deyişle miras bırakan böyle bir tasarrufta bulunmamış sayılır. 


Miras bırakan, ölüme bağlı tasarrufuyla ön mirasçı atadığı kişiyi art mirasçıya devretmekle yükümlü kılabilir. Aynı yükümlülük, art mirasçıya yüklenemez. Bu kurallar belirli mal bırakmada da uygulanır. 


Mirasbırakan, malın artmirasçıya geçiş zamanını belirlememiş olabilir. Bu durumda miras, ön mirasçının ölümüyle artmirasçıya geçer. Ön mirasçı, vasiyet edenin ölümü anında mirasa geçici olarak sahip olur. Bir süre sonra mirası art mirasçıya aktaracaktır. 


Art mirasçı atama vasiyetname yoluyla mümkündür. Türk Medeni Kanunu madde 521 şu şekilde düzenlenmiştir: “Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufuyla önmirasçı atadığı kişiyi mirası artmirasçıya devretmekle yükümlü kılabilir.” 

 

Art mirasçı atamasında tasarrufta bulunan, mirasçısına veya yararına belirli mal vasiyetinde bulunduğu kişiye mirasını veya vasiyet ettiği belli bir malı üçüncü kişiye devir etmek yükümlülüğünü yükler. Bunun sonucu olarak mirasçı veya yararına vasiyet yapılan kimse mirası bu devir yükümlülüğü ile birlikte devralır. Böyle bir tasarrufla saklı payın zedelendiği iddiasıyla tenkis davası açabilir. M.569’a göre “ mirası art mirasçıya geçirme yükümlülüğü saklı payı zedelenen mirasçı, aşan kısmın tenkisini isteyebilir.” 


Mirasın art mirasçıya geçmesine herhangi bir sebeple olanak kalmadığı anda miras, ön mirasçıya; ön mirasçı ölmüşse onun mirasçılarına kesin olarak kalır. 


Ön mirasçıya geçen mirasın sulh mahkemesince defteri tutulur. Miras bırakan açıkça bağışık tutmadıkça, mirasın ön mirasçıya teslimi onun güvence göstermesine bağlıdır. Taşınmazlarda bu güvence, yeterli görüldüğü takdirde mirası geçirme yükümlülüğünün tapu kütüğüne şerh verilmesiyle de sağlanabilir. 


İlgili Yargıtay Kararı 


Yargıtay 3. Hukuk Dairesine göre, "Dava, TMK'nun 557. ve 558.maddelerine göre açılan vasiyetnamenin iptali davası olup, İzmir 12.Noterliğinin, 19.09.2002 tarih, 2002/21774 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname incelendiğinde, müteveffanın eşi ...'ın önmirasçı olduğu, diğer davalıların ise artmirasçı olarak gösterildikleri anlaşılmıştır. TMK'nun 522/1.maddesinde "Tasarrufta geçiş anı beilrtilmemişse miras, önmirasçının ölümüyle artmirasçıya geçer." amir hükmü bulunmaktadır. Davamızdaki önmirasçı ... ise henüz sağ olduğundan, mirasın artmirasçılara geçmesi mümkün olmamaktadır. HMK'nun 114/4.maddesine göre ise, davacının bu aşamada dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartlarından sayılmıştır. Gerekçesiyle" dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada, davaya konu vasiyetnamenin, şekil eksikliği ve vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunmaması sebepleriyle geçersizliği ileri sürülerek; iptali istenilmiştir.

Davacılar, İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 16.02.2012 tarihli veraset ilamında belirtildiği üzere, vasiyetçi ...'ın mirasçıları durumundadırlar. TMK'nun 558.maddesine göre "iptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir." O halde, mahkemece; davacıların mirasçı olduğu ve yukarda belirtilen madde hükmü gereğince, iptal davası açma haklarının bulunduğu gözetilip; tarafların delilleri toplanıp, işin esasının incelenerek, oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde davanın usulden reddine dair hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilmektedir. (Y. 3.HD. Esas no: 2013/4312, Karar No: 2013/5107, Karar Tarihi: 26.03.2013). 



Kaynakça

Aydemir E./Memiş Y./Ruhi, A./Uçakhan, S./Bahadır, Ç.: Hukuk Davaları, Ankara, 2016 

Günay, E.:  Sulh Hukuk Mahkemesi Davaları, Soru ve Cevaplarla Miras El Kitabı, Ankara, 2019. 

İmre, Z./Erman, H.: Miras Hukuku, Ankara 2022. 

Hatemi, H.: Miras Hukuku, İstanbul, 2022. 

Yargıtay Kararları. 


+905356309610