MALIN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE OLMASI HALİNDE İSTİHKAK DAVASI

MALIN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE OLMASI HALİNDE İSTİHKAK DAVASI

 

6352 sayılı İcra İflas Kanunu 99. Maddesine göre; ‘’kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.” yönünde hüküm altına alınmıştır. Borçlunun istihkak iddiası ileri sürebileceği gibi üçüncü kişinin de iddia edebileceğini ancak farklılıkların mevcut olduğu makale metnimizde belirtilmiştir. İstihkak iddia edilen malın haciz sırasında üçüncü kişinin yedinde bulunması ile borçlunun elinde olması arasındaki en temel farklardan bir tanesi muhafaza işlemidir. Üçüncü kişi, haciz işlemi sırasında mallarının kendisine ait olduğu icra memuruna bildirirse ve buna müteakip haczedilen malların yedieminliğini kabul ederse, bu mallar muhafaza altına alınamaz. Aksi halde bu mallarda muhafaza altına alınmasında kanuna aykırılık oluşturacak bir durum söz konusu değildir.

Haczi kabil mallara ilişkin istihkak iddiasında bulunulması halinde borçlunun elinde veya üçüncü kişinin elinde olması durumu, kanun hükümlerinin uygulanışı bakımından farklılık arz etmektedir. Kanun koyucu , malların kimin elinde bulunduğuna yönelik farklı ayrıma gitmiştir. İlk durum, çekişmeli olarak haczedilen malın borçlunun elinde olması, ikinci durum da bu malı borçlu ile üçüncü kişinin birlikte elinde bulundurması ve son durum ise malın üçüncü kişi yedinde yer almasıdır. 

Haczedilen malın borçlu elinde bulunması prosedüründe anlatıldığı gibi üçüncü kişinin de yedi günlük iddiada bulunma hakkı bulunmaktadır. Ancak haciz sırasında üçüncü kişi bulunuyor ise haciz tarihinden itibaren yedi gün içerisinde istihkak iddiasını ileri sürme hakkı mevcuttur. Üçüncü kişinin yokluğunda haciz işlemi yapıldığı takdirde haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük süre başlamaktadır. Bu durumda yedi günlük süre geçtikten sonra aynı takibe yönelik istihkak iddiasında bulunma hakkını kaybeder.

İstihkak iddiasının mevcudiyeti halinde icra müdürü, haczedilen malın borçlu elinde bulunması prosedüründen farklı olarak yalnızca alacaklıya istihkak davası açma vermektedir. Üçüncü kişinin İcra İflas Kanunu 96 ve 97 maddelerinde olduğu gibi dava açması süresinde olduğu gibi alacaklının da dava açma süresi yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir. Alacaklı, hak düşürücü süre içerisinde istihkak davası açmaz ise bu iddiayı kabul etmiş sayılır ve haciz ortadan kalkar. 

Yargıtay kararlarına göre İstihkak Yargılanmasının sonuçlanıncaya kadar haczedilmiş malın satışını isteme süreleri işlemez. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 31.01.2012 T., 2011/11593 E., 2012/823 Karara göre  “…Ancak mahcuzlarla ilgili istihkak davası açılması halinde satış isteme süreleri durur.” demiştir.

 

Stj. Av. Emre ÇALIŞKAN

Av. Mustafa Alper KÜÇÜKYILMAZ

 

+905356309610