İŞÇİNİN EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILMASI

İŞÇİNİN EMEKLİLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILMASI

Av. Mustafa Alper KÜÇÜKYILMAZ


4857 Sayılı İş Kanununun 120.maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 Sayılı yasanın 14.maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde kıdem tazminata hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. 


İşçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabilecektir. İşçinin iş yerinden ayılması emeklilik sebebiyle olmalıdır. İşçi ya ayrılmadan ya da ayrıldıktan sonra başka bir işe başlamadan makul bir süre içinde SGK’ ya başvurarak emekli olmalıdır. 


4447 Sayılı Yasanın 45. Maddesi ile 1475 Sayılı Yasanın 14. Maddesinin 1. Fıkrasına 5. Bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkanı tanınmıştır. Yani fesih tarihi itibariyle işçinin en az 15 yıl sigortalılığı ve 3600 günü aşkın prim ödemesinin bulunması halinde kıdem tazminatına hak kazanması mümkündür. İşçinin iş sözleşmesini emekli olduğunu söyleyerek eylemli olarak feshetmesi de mümkündür. 


Emeklilik nedeniyle fesih hakkı yasa tanındığından işçinin ayrıldıktan hemen sonra başka bir yerde işe başlamasının önemi yoktur. Yargıtay’ın işçilik alacağına bakan Daireleri 2014 itibariyle tamamen bu uygulamayı benimsemiştir. Yaş ve prim yasal şartlarını taşımadan ayrılma halinde ise ayrılma dilekçesi istifa niteliğinde kabul edilir ve kıdem ihbar tazminatı alınamaz. 


İki tür emeklilik hakkı vardır: İşçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması hali ve diğer 15 yıl 3600 prim gününün doldurulmasıdır. 


Her iki hal öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumundan prim gün sayısının ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına dair yazı ile hak ispatlanacaktır. Bu başvuru sonrası emekliliğe hak kazandığına dair yazı ile hak ispatlanacaktır. Bu başvuru sonrası emekliliğe hak kazandığına ilişkin yazı işverene bildirilirse bildirim tarihinden itibaren kıdem tazminatı faizine hak kazanılır. Bildirim yapılmadığında faiz başlangıcı dava tarihi olacaktır. Faiz başlangıcında emekliliğe hak kazandığına ilişkin belgeyi ibraz tarihi araştırılmalıdır.


İşçi kendi ayrılsa da kıdem tazminatına hak kazanır. İhbar tazminatına ise hak kazanılamaz. İşçi, işverenin haklı feshine, sonuçları bertaraf etmek için emekli olsa da kanun hakkın kötüye kullanılmasına cevaz vermez. 



İlgili Yargıtay Kararları 


15 yıl ve 3600 prim günü şartını sağladığı anlaşıldığından kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesine göre, “Taraflar arasında kıdem tazminatı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının emekli olmak amacıyla iş sözleşmesini feshettiği, fesih tarihi itibariyle süresinin eksikliği sebebiyle kendisine yaşlılık aylığı bağlanmadığı ve emeklilik hakkının bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de dosyada mevcut kayıtlarda fesih tarihi itibariyle davacının en az 15 yıl sigortalılığı ve 3600 günü aşkın prim ödemesinin bulunduğu anlaşılmıştır.


Halen yürürlükte bulunan 1475 Sayılı Kanunun 14/5 maddesi uyarınca bu iki unsurun bir arada bulunması başka bir deyişle yaş hariç emeklilik koşullarının oluşması halinde davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” denilmektedir. (Y. 9.HD. Esas no: 2010/18760, Karar No: 2012/24393, Karar Tarihi: 25.06.2012). 


29 yıllık işçi olduğundan kıdem tazminatına hak kazanmıştır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesine göre, “Taraflar arasında 1475 sayılı yasanın 14. maddesine 25.08.1999 gün ve 4447 sayılı yasanın 45 maddesi ile 5. bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Aksi halde işçinin başka bir işyerinde çalışmak için 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 5. bendi hükmüne dayanması yasal hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir. Dairemiz konuyla ilgili bir kararında, işçinin bir gün sonra başka bir işveren ait işyerinde çalışmasının, feshin anılan 5. bent hükmüne uygun olmadığını gösterdiği sonucuna varmıştır ( Yargıtay 9.HD. 4.4.2006 gün 2006/2716 E, 2006/8547 K. ).

Somut olayda davacı, prim ödeme gün sayısının dolması nedeni ile emekli olmak isteği ile işten ayrıldığını, işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, başvurusunda emeklilik talebinde bulunmadığını, kıdem tazminatı ödenemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, prim ödeme gün sayısının dolduğu kabul edilse bile yaş sınırı nedeni ile emekli olma hakkı doğmadığından ve istifa ederek iş yerinden ayrıldığından kıdem tazminatı isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu 14 maddesi 5 bendi yasa düzenlemesi "14-5. ( Ek bent: 25/08/1999 -4447/45 md. ) 506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının ( A ) bendinin ( a ) ve ( b ) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle," kıdem tazminatına hak kazanacakları belirtilmiştir. Davacının sigortalılık başlangıcı 1974 yılıdır. 2003 yılında emekliliğe hak kazanmakla 29 yıllık sigortalıdır. Hizmet dökümünden prim ödeme gün sayısının 3.624 gün olduğu anlaşılmaktadır. Davacı yaş şartını ikmal etmese dahi 506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının ( A ) bendinin ( a ) ve ( b ) alt bentleri ve aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre emeklilik şartlarını haizdir. Bu nedenle davacının iş sözleşmesinin 1475 S.Y. 14/5 bendi hükmü uyarınca feshedildiği kabul edilmelidir. Dairemizin ve Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış olan kararlan bu yöndedir ( T.C.Yargıtay HGK 2008/9-405 E. 2008/412 K; T.C. Yargıtay 9. H.D. 2008/25411 E. 2008/23407 K. ) Mahkemece, 1475 Sayılı Kanun 14. mad. 5 bendi gereğince kıdem tazminatına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” denilmektedir. (Y. 9.HD. Esas no: 2008/1760, Karar No: 2009/13519, Karar Tarihi: 14.05.2009). 


Kaynakça

Aydemir E./Memiş Y./Ruhi, A./Uçakhan, S./Bahadır, Ç.: Hukuk Davaları, Ankara, 2016 

Ocak, U.:  Feshe Bağlı İşçilik Alacakları, Gaziantep, 2018. 

Süzek, S.: İş Hukuku, İstanbul 2017. 

Sümer, H.: İş Hukuku Uygulamaları, Ankara, 2019. 

Yargıtay Kararları. 


+905356309610