EVLİ KADININ KENDİ SOYADINI KULLANMASI

EVLİ KADININ KENDİ SOYADINI KULLANMASI

Av. Mustafa Alper KÜÇÜKYILMAZ


Soyadı, vazgeçilemeyen ve devredilemeyen kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir kişilik hakkı olup mutlak haklarımızdandır. 1934 Yılında yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile birlikte herkesin kendi soyağacına göre bir soyadı taşıma zorunluluğu bulunmaktadır. 


Medeni Kanunu’nun 187.maddesi şu şekildedir: “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. Ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuru ile kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.”


Medeni Kanunumuzda da açıkça ifade edildiği üzere kural, kadının evlenmekle kocasının soyadını almasıdır. Ancak kadın, evlilik soyadı ile birlikte bekarlık soyadını da kullanmak istiyorsa evlendirme memuruna müracaat anında yazılı başvuruda bulunarak ya da daha sonra yeni bir kimlik başvurusu sırasında bir dilekçe ile nüfus idaresine başvuruda bulunarak kocasının soyadı önünde bekarlık soyadını da kullanmaya devam edebilir.


Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus; kadın daha önce başka bir evlilik yapmış ve eski kocasının soyadını boşanmış olsalar dahi bekarlık soyadı ile taşımaya devam etmiş ise kadın, tekrar evlenmesi halinde yeni kocasının soyadını kullanabileceği gibi isterse önceki iki soyadından birini seçmek şartıyla yeni kocasının soyadının önünde bu soyadlarından birini kullanabilir.


Kadının soyadı noktasında en önemli sorunlardan biri de “evlenen kadının bekarlık soyadını tek başına kullanıp kullanamayacağıdır”. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.09.2015 tarihli kararından önce evlenen kadının bekarlık soyadını tek başına kullanabilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunması gerekmekte idi. Ancak bu kararla birlikte evlendikten sonra bekarlık soyadını tek başına kullanmak isteyen kadınların Aile Mahkemesi’ne dava açmaları yeterli hale gelmiştir.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/ 2889 E., 2015 / 2011 K. Sayılı kararında “Sebep önemli olmaksızın davacı evlilik birliği içinde sadece kızlık soyismini kullanmak istemektedir. Kızlık soyisminin kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 8.madde ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır. Aksi durum AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edecektir.” şeklinde de ifade edildiği üzere kadının bekarlık soyadını tek başına kullanmak istemesi için haklı bir gerekçe göstermesi gerekmemektedir.


Anayasa madde 90’da açıkça ifade edildiği gibi “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” Hükmü de dikkate alındığında Türk Medeni Kanunu 187.madde yürürlükte iken Türkiye’nin de taraf olduğu AİHS’nin 8. ve 14.maddelerinin esas alınarak karar verilmesinde herhangi bir sakınca olmadığı da son derece açıktır.


Sonuç olarak, evli kadının sadece bekarlık soyadını kullanması ile boşanmış kadının evlilik soyadını kullanmaya devam etmek istemesi, yargıdan bir karar alınmasını gerektirmektedir. Bu durum ise eski tarihli kararlara göre Anayasa Mahkemesi kararları, Yargıtay kararları ve yerel Aile Mahkemesi kararları ile hukuk sistemine yerleşmiş olduğundan, olumsuz bir durumla karşılaşılması olasılığı çok düşüktür.



İlgili Yargıtay Kararı 


Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanabilmesi   

Yargıtay 2. Hukuk Dairesine göre, “Davacı, evlenmekle edindiği soyadının iptaliyle kendi soyadının kullanmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Türk Medeni Kanunu' nda kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, ancak kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceğini düzenlemiştir. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ile de üye devletler herkesin özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini, demokratik bir toplumda zorunlu olmadıkça bu hakların kullanılmasına müdahale etmemeyi, Sözleşmeyle tanınan hak ve özgürlükten yararlanmanın cinsiyet de dahil olmak üzere hiçbir ayrımcılık yapılmadan sağlanmasını taahhüt etmişlerdir. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi ile de Türkiye Cumhuriyeti devleti insan hakları ve temel özgürlüklerin kadınla erkek eşitliğine dayalı olarak kullanılmasını, bunlardan yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan cinsiyete bağlı bir ayrım yapılmamasını, kadın ve erkek eşitliği ilkesini yasalarına dahil etmeyi, kadın haklarının erkeklerle eşit temelde himayesini, kadınlara karşı herhangi bir ayrımcı hareket yapılmasından kaçınmayı, kadınlara karşı ayrımcılık oluşturan mevzuatın değiştirilmesini ve kadına evlenmede erkeklerle eşit hak sağlanmayı, bu arada aile adını, mesleğinin seçimini eşit olarak sağlamayı yükümlenmiştir. Yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalara kanun gücü verilmiş, bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere dair uluslararası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi sebebiyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı hükmü getirilmiştir.

Davacı evlendikten sonra da kocasının soyadı yerine önceki soyadını kullanmak istemektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi davacının bu hakkını kullanmasına engeldir. Oysa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi ve bunlara bağlı ek protokoller kadının soyadını seçme hakkını bir temel hak olarak belirlemiş ve üye devletler kadının bu hakkını kullanmasına olanak sağlamayı taahhüt etmişlerdir.

Davacının mesleki ve sosyal yaşam ortamı bakımından tanınabilirliği sebebiyle evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukuki yararı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi, bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de davacının evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının korunması nedeniyle davanın kabulüyle evli davacının bekarlık soyadını kullanmasına karar verilmiştir.” denilmektedir. (Y. 2.HD. Esas no: 2014/20471, Karar No: 2015/8704, Karar Tarihi: 28.04.2005). 


Kaynakça

Aydemir E./Memiş Y./Ruhi, A./Uçakhan, S./Bahadır, Ç.: Hukuk Davaları, Ankara, 2016 

Gençcan, Ö.: Aile Hukuku, Ankara 2011. 

Oğuzman, K./Özer, S./Özdemir, S.: Kişiler Hukuku Ankara 2021. 

Öztan, B.: Medeni Hukukun Temel Kavramları, Ankara 2019. 

Yargıtay Kararları. 


+905356309610